escort Bağcılar escort Bahçelievler escort Bakırköy escort Bayrampaşa escort Beylikdüzü escort Güngören escort İstiklal escort Kadıköy escort Sultanbeyli escort Üsküdar escort Avsallar escort Mahmutlar escort Oba escort Mecidiyeköy escort Ölüdeniz escort Güllük escort Kültür escort Ataşehir escort Avcılar escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Adapazarı escort Yalıkavak escort güvenilir casino siteleri Yalova escort Muğla escort Aydın escort Çanakkale escort Balıkesir escort Tekirdağ escort Manisa escort Trabzon escort Kahramanmaraşescort Kütahya escort Osmaniye escort Sivas escort Tokat escort Çorum escort Yozgat escort Isparta escort Elazığ escort Ordu escort Edirne escort Erzincan escort Zonguldak escort Rize escort Uşak escort Kırşehir escort Erzurum escort Giresun escort Amasya escort Sinop escort Niğde escort Bolu escort Karaman escort Kırıkkale escort Bayburt escort Ardahan escort Gümüşhane escort Artvin escort Çankırı escort Bartın escort Sinop escort Bilecik escort Karabük escort Burdur escort Nevşehir escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kastamonu escort Düzce escort Aksaray escort Adıyaman escort Afyon escort Arnavutköy escort Bebek escort Beşiktaş escort Beykoz escort Beyoğlu escort Büyükçekmece escort Çatalca escort Çekmeköy escort Eyüpsultan escort Kağıthane escort Sancaktepe escort Sarıyer escort Şile escort Silivri escort Şişli escort Taksim escort Zeytinburnu escort Aliağa escort Balçova escort Bayındır escort Bayraklı escort Bergama escort Beydağ escort Bornova escort Buca escort Çeşme escort Çiğli escort Karşıyaka escort Fehiye escort Marmaris escort Gaziemir escort Dikili escort Menderes escort Menemen escort Torbalı escort Atakum escort Çerkezköy escort Yenişehir escort Bodrum escort Toroslar escort Tarsus escort Silifke escort Mezitli escort Erdemli escort Anamur escort Akdeniz escort Melikgazi escort Elbistan escort Lüleburgaz escort İzmit escort İlkadım escort Çorlu escort Battalgazi escort Yeşilyurt escort Milas escort Ceyhan escort Çukurova escort Kozan escort Sarıçam escort Seyhan escort Emirdağ escort Sandıklı escort Merzifon escort Suluova escort Taşova escort Altındağ escort Batıkent escort Çankaya escort Çubuk escort Etimesgut escort Haymana escort Kahramankazan escort Keçiören escort Kızılcahamam escort Mamak escort Polatlı escort Pursaklar escort Sincan escort Ulus escort Yenimahalle escort Aksu escort Alanya escort Belek escort Demre escort Döşemealtı escort Elmalı escort Finike escort Gazipaşa escort Kaş escort Kemer escort Kepez escort Konyaaltı escort Korkuteli escort Kumluca escort Lara escort Manavgat escort Muratpaşa escort Serik escort Side escort Didim escort Efeler escort Nazilli escort Söke escort Altıeylül escort Ayvalık escort Bandırma escort Bigadiç escort Burhaniye escort Dursunbey escort Edremit escort Erdek escort Gömeç escort Gönen escort Havran escort İvrindi escort Karesi escort Kepsut escort Susurluk escort Büyükorhan escort Gemlik escort Görükle escort Gürsu escort Harmancık escort İnegöl escort İznik escort Karacabeyescort Kestel escort Mudanya escort Mustafakemalpaşa escort Nilüfer escort Orhangazi escort Osmangazi escort Yıldırım escort Biga escort Çan escort Gelibolu escort Karahayıt escort Merkezefendi escort Pamukkale escort Keşan escort Aziziye escort Palandöken escort Yakutiye escort Odunpazarı escort Tepebaşı escort Araban escort İslahiye escort Karkamış escort Nizip escort Nurdağı escort Oğuzeli escort Şahinbeyescort Şehitkamil escort Yavuzeli escort Bulancak escort Espiye escort Görele escort Altınözü escort Arsuz escort Antakya escort Defne escort Dörtyol escort Erzin escort Hassa escort İskenderun escort Kırıkhan escort Kumlu escort Payas escort Reyhanlı escort Samandağ escort Eğirdir escort Yalvaç escort Foça escort Karabağlar escort Kemalpaşa escort Kiraz escort Kınık escort Konak escort Narlıdere escort Ödemiş escort Tire escort Urla escort Safranbolu escort Akhisar escort Alaşehir escort Kırkağaç escort Salihli escort Sarıgöl escort Şehzadeler escort Soma escort Turgutlu escort Yunusemre escort Akkışla escort Bünyan escort Develi escort Kocasinan escort Talas escort Yahyalı escort Gazimusağa escort Girne escort İskele escort Lefke escort Lefkoşa escort Başiskele escort Çayırova escort Darıca escort Afşin escort Dulkadiroğlu escort Göksun escort Onikişubat escort Türkoğlu escort Kızıltepe escort Mut escort Dalaman escort Gümbet escort Datça escort Kavaklıdere escort Köyceğiz escort Menteşe escort Turgutreis escort Ula escort Yatağan escort Fatsa escort Altınordu escort Ünye escort Düziçi escort Kadirli escort Ardeşen escort Akyazı escort Arifiye escort Erenler escort Geyve escort Hendek escort Karasu escort Kaynarca escort Sapanca escort Derince escort Dilovası escort Gebze escort Gölcük escort Kandıra escort Karamürsel escort Kartepe escort Körfez escort Akşehir escort Beyşehir escort Bosna escort Ereğli escort Karapınar escort Meram escort Selçuklu escort Gediz escort Simav escort Tavşanlı escort Doğanşehir escort Bafra escort Çarşamba escort Boyabat escort Kapaklı escort Süleymanpaşa escort Erbaa escort Niksar escort Turhal escort Akçaabat escort Of escort Ortahisar escort Yomra escort Armutlu escort Çiftlikköy escort Çınarcık escort Akdağmadeni escort Boğazlıyan escort Sarıyaka escort Sorgun escort Alaplı escort Çaycuma escort Devrek escort Ereğli escort Kilimli escort Kozlu escort
livareklamkaregif
rekla
39-F41-FC7-1-BBD-47-AC-82-FE-7706-BF578-A71
1650’LERDE AVRUPA’DA HANGİ İLMİ KONULAR TARTIŞILIYORDU?

1650’LERDE AVRUPA’DA HANGİ İLMİ KONULAR TARTIŞILIYORDU?

Geçen yazımda Kâtip Çelebi’nin 1650 yılında kaleme aldığı Mîzânü’l-Hak fî İhtiyâri’l-Ahak /En Doğruyu Seçme İşinde Hak Terazisi eserinde tartışılan konuları vermiştim.

ABONE OL
Nisan 18, 2021 23:24
1650’LERDE AVRUPA’DA HANGİ İLMİ KONULAR TARTIŞILIYORDU?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen yazımda Kâtip Çelebi’nin 1650 yılında kaleme aldığı Mîzânü’l-Hak fî İhtiyâri’l-Ahak /En Doğruyu Seçme İşinde Hak Terazisi eserinde tartışılan konuları vermiştim. Dostumun birisi acaba 1650’lerde Avrupa’da hangi konular tartışılıyordu diye bir mesaj attı.   Ben de gelecek yazımı bunun üzerine yazayım dedim. Kendisine konuya duyarlılığından ve teşvik ettiğinden dolayı teşekkür ederim.

Avrupa’da iki cam parçasının icadı bütün bilim anlayışlarını sarsmıştır. Bu camlardan birisi 1608 yılında Hans Lippershey (Hollandalı gözlük üreticisi) tarafından icat edilen, 1609 yılında Galileo Galilei ( 1564-1642) tarafından ilk defa gökyüzü gözlemlerinde kullanılan teleskop, diğeri ise 1665 yılında İngiliz bir bilim insanı olan Robert Hooke’un bulduğu mikroskop.

Evrenin peçesini ve gizli sırlarını bu iki cam kaldırmıştır. Bilim sadece kitaplarda aranmıyordu. 1600’lü yıllarda İtalya’da edebiyat, felsefe ve bilim tartışmalarının yapıldığı çok sayıda akademi açılmıştı. İngiltere’de 1665’den itibaren üyelerinin çalışmaya başladığı Royal Society/Kraliyet Akademisi kurulmuştu. 17’nci yüzyılda Fransa’da İlim Akademisi ve Almanya’da Berlin Bilimler Akademisi kurulmuştu. Bu akademilerde bilimsel bilgiler tartışılıyordu.

Biz de ise Fransız Bilimler Akademisi’ni örnek alarak Mustafa Reşit Paşa’nın Osmanlı Devleti’nde 1851 yılında kurduğu ilk Türk bilim akademisi “Encümen-i Dâniş”tir.” 1862 yılına kadar yaklaşık on yıl bilim kurulu olarak hizmet vermiş, ancak bilim hizmetini sürdürememiş kapatılmıştır. Avrupa’da en son kurulan üniversiteler arasında İstanbul Üniversitesi yani Dârulfünün /Fenler Evi olmuştu. Bizden sonra Sofya ve Belgrad üniversiteleri kuruldu.

Francis Bacon  (1561-1626) “Bilgi güçtür.” “Bir şeyin bilinip bilinmeyeceği iddia ederek değil, deneyerek halledilebilir” görüşünü öne sürer.” Galileo Galilei de “Sayılabileni say, ölçülebileni ölç ve ölçülemezi ölçülebilir yap” diyordu. John Locke’ da “ Bildiğimiz her şey deneyimle kazanılır.” anlayışını felsefesine temel yapıyordu.  Bu anlayışlarladır ki, DENEY yöntemi bilimsel araştırmaların baş tacıydı. Konuşma! Yap, dene, say ve göster diyorlardı.  

1632’de Galileo,“İki Esas Dünya Sistemleri Üzerine”  adlı çalışmasında yeni bir evrenbilim anlayışı ortaya koydu. Bu ortaya konulan anlayışa Kilise inançlarından ve bilgilerinden emin bir biçimde şöyle diyordu:  “Sen ki yeri hareketsiz ve sabit kıldın.”  Mezmurlar /Zebur 93 ayetine mi, yoksa senin cam parçana mı inanacağız.  Görüyorsun ki dünyanın evrenin hareketsiz merkezi olduğu inancı orta yerde dururken, geleneksel inançları neden sorguluyorsun?

Dünya evrenin hareketsiz merkezi değildir, dünya dönüyor bilimsel anlayışını öne sürünce Galileo Engizisyon mahkemesine çıkarılır. Mahkemede kardinallerin huzurunda Kutsal Kitap’a el basarak “Dünyanın evrenin hareketiz merkezi olduğu görüşüne sadık kalacağını ve kendi görüşünü yaymayacağını açıklar.” Canını bağışlarlar. Ölene kadar göz hapsinde tutulur. Sonra şöyle der: “Ne değişti dünya yine dönüyor işte.”  

Martin Luther (10 Kasım 1483 – 18 Şubat 1546), Kutsal Kitap’ta yer alan “ Çalışmayan yemek yememelidir” görüşüne dayanarak feodallerin ve papazların asalaklığına karşı savaş açar. Yine Katolik Kilise’nin benimsediği Tanrı ile insan arasında Kilise, Azizler, Meryem Ana aracı olduğu, aforoz etmenin kilisenin hakkı olduğu,  insanın doğuştan günahkâr doğduğu ve Kutsal Kitap’ın başka dilleler çevrilemez anlayışları sorgulanmaya başlanır. Vicdan ahlakı üzerine yazılar ortaya çıkar.

Ancak İslam dünyasını kasıp kavuran Haçlı seferlerinde yetmiyormuş gibi bu sefer de Kiliseler kılıçlarını kendilerine döndürerek uzun süren din adına yaptıkları savaşlarda çok kan dökerler. Hani Hristiyanlık dini sevgi ve barış diniydi soruları sorulmaya başlanır.  Barış önemli bir kazanımdır görüşü yayılmaya başlar. Kralların ve Kilisenin yetkileri sınırlandırılmak istenir. İnsan hakları düşüncesi ve anlayışı gelişmeye başlar.

1642’da göz hapsindeyken baş yastıkta Galileo öldüğünde “Önümde büyük hakikat okyanusu keşfedilmemiş duruyorken, şahsen kumsalda oynayan bir çocuktan farkım yok” diyen, bilim adamının şahı olan ve tarihin yetiştirdiği en büyük bilim insanından biri Isac Newton  ( 1642-1727) doğmuştu.  Tabiat ve tabiatın yasaları gecenin karanlığında saklıydı.  Tanrı dedi: Newton Olsun! Ve her şey aydınlandı. Newton 23-24 yaşlarında ışığı oluşturan parçaların özelliklerini doğru biçimde analiz etti, mühendislikte tüm modellemenin temeli ve fiziksel olayları matematiğe çevirmenin dili olan kalkülüsü buldu ve yer çekim kavramını sadece formüle etmekle kalmadı, yer çekim yasasını da buldu.

Yapılan işlerde kol gücüne ihtiyaç duyulduğu için insanlığın en kötü kurumu olan kölelik yaşatılıyordu. İnsanın merhameti sonucu değil icat edilen makine gücünün oluşmasıyla köleliğin kaldırılmasına kapı yavaş yavaş bu çağda aralanıyordu.

Batı’da hastalıkların nedeni ya Allah’ın gazabı ya da şeytanın şerrine uğrama olduğuna inanılıyordu. Hatta kilise, hekimlerin çoğuna dinsiz, münkir gözüyle bakıyordu. İnsan kadavrası üzerine Kilise yasak koymuştu. Oysaki Müslümanların kadavra üzerinde ilmi çalışmaları serbestti.  Dahası hekimliğin Müslümanlardan Batı’ya geçtiği için hekimleri Müslümanlıkla suçluyorlardı. Paracelsus ise 1526’da  “Hastalık kuramını”  üzerine çalışıyordu. Çünkü Bertrant Russell Din ve Bilim adlı eserinde 1450-1550 yılları arasında Avrupa’da 100 bin kadının cadı diye yakıldığını belirtir.  

Mikroskop hastalıklara mikroorganizmaların neden olduğunu gösterince hastalıklar konusunda yaşayan batıl inançların doğru olmadığı ortaya çıktı. İngiliz hekim Willam Harvey (1578-1657) derinden derine çalışarak kan dolaşımını bulduğunda insan vücudunun sırları çözülüyordu.

Bilim diye nitelenen astroloji, el falı, cincilik, büyücülük gibi anlayışlar yerini hem pür ve hem de uygulamalı bilimlere ilgi duyan kişiler bu yüzyıllarda önemli başarılara imza atarak mikroskop, teleskopun yanında termometre, barometre, hava pompası, elektrik makinası ve sarkaçlı saati de icat etmişlerdi. Bu aletlerle ölçülebilen ölçülüyordu.

Unutmamak gerekir o tarihlerde papalık makamı Fransa’dan sürgün edilen Analitik geometrinin kurucusu Fransız filozofu René Descartes (1596-1650) şöyle diyordu:   Çocukken yığınla yanlışı doğru kabul ettiğimi fark ettim.” “Hayatta en az bir kere mümkünse her şeyden şüphe duymanız gerekir.”

Kilise,  Montaigne, John Locke, Jean de La Fontaine, Voltaire gibi düşünürlerin eserlerini yasaklıyor,  Kopernik,  Kepler, Galileo ve Newton sistemini kara listeden çıkarmıyordu.

Portekiz’den Yahudi olmaları nedeniyle ailesiyle Hollanda’ya sürgün edilen, Yahudilikten de düşünceleri nedeniyle aforoza uğrayan ve cemaatinden dışlanan, gözlük camı yaparak geçimini sağlayan filozof Spinoza (1632- 1677)  bu yüzyılın ruhunu en iyi ifade eden düşüncesini şu cümleyle dillendiriyordu: “ İnsanın davranışlarına gülmemeye, onlara gözyaşı dökmemeye, onlardan nefret etmemeye, ama onları anlamaya çalıştım.” 

Eğer teleskop, mikroskop gibi deney aletleri eğitim kurumları olan medrese ve mekteplerimize girseydi ve deney yöntemi esas alınsaydı bugün bilimde geri kalmış medeniyetin başı eğik ve mahcup mensupları olmazdık. Çünkü kilise gibi aforoz eden ve engizisyon mahkemesi sahibi bir kurumumuz yoktu. Ancak menderesimiz ne yazık ki kilisenin rolünü istemesek ve üzülsek de üstlenmiş, bırak deney aletlerini gâvur icadı diye harita ve yazı tahtasının sınıflara asılmasına bile karşı çıkmıştı.

Avrupa’nın iki yüzü vardır: Birisi aklı, vicdanı, bilimi, hukuku, erdemi kabul eden aydınlık yüz, diğeri aklı, vicdanı, bilimi, hukuku ve erdemi karartan karanlık yüzü.

Konuyu çok geniş tutmadım çünkü maksadın anlaşıldığını sanıyorum. Şimdi geçen yazımı bir daha okuyup bizim hangi yüzümüzün olduğunu yeniden düşünmek gerekir.

şırnak escort

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP