“Müzede köyün ilk mührü de var eskiden kullanılan eşyalar da var”
Müzede manevi değeri yüksek birçok eserin bulunduğunu dile getiren Atalar, “Eski eserlerden bir tanesi köyde Rumların yaşadığı zamandan kalan bir mühür. 1896 yılına ait bu mühür bulunmuş ve bana verildi. Ben de mührü müzede sergiliyorum. Konstantin`in oğlu Sava’dan kalan mühür, köyün ilk mührüymüş. Konstantin oğlu Sava köyün ilk muhtarıymış, mühür de onun adını taşıyor. Kore Savaşı’ndan gelen bir askerimiz gelirken Kore’den bir Türk bayrağı getirmiş. Evde saklarken müze açılınca buraya bağışladı. Bayrak parçalanmış haldeydi. Dönemin Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, bayrağı o halde görünce alıp, tamir ettirip, müzemize tekrar gönderdi. Müzede eski dönemlerden kalan kağnı arabası, el değirmeni, tulum, yayık, körük, güğüm, eski marangoz aletleri, askerlerin Sarıkamış’ta kullandığı eski tip kayak malzemeleri gibi tarihi şeyler var. Virüs öncesinde vatandaşlar burayı ziyaret edebiliyorlardı. Görenin hoşuna gidiyordu. Bu eserleri sakladığımız için bizlere teşekkür ediyorlardı” diye konuştu.
Müzenin bahçesini de tarihi ve doğal eşyalarla donatan Atalar, müzedeki 500’den fazla araç gereç ve eşya ile geçmişin izlerini canlı tutmaya çalışıyor.
Nebiyan Dağ yolu üzerinde 1100 rakımlı bir yer olan Kösedik Mahallesi içerisinde 2011 yılında kurulan müze bazı ziyaretçiler tarafından `Dağ başında bir müze` olarak tanımlanıyor. (iha)