İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Aşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı. Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördüğü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Aşık Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu’nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
11 Aralık 2006 tarihinde Bursa’da vefat etti.
Eserleri
Alvarlı Reyhani (1962)
Böyle Bağlar (1966)
Kervan (1988)
Aşık Yaşar Reyhani (1997)
Şu Tepenin Arkasında
Şakın İnanmayın
Sakın inanmayın her sahte Türk’e
Zor gelende Allah diyen yine biz
Kendi çıkarına menfaatine
Ak yoğurda kara diyen yine biz
Biz hep böyle uyutmuşuz yarını
Kesmişiz gerçeğin akışlarını
Padişaha peygamberin torunu
Sarayına bomba koyan yine biz
Açıkçası bize inanan deli
Üç günde harcadık Cemal Gürsel’i
Bizden doğdu anarşinin temeli
Şu gençleri vurun diyen yine biz
Zaman peş peşine gidiyor sürüp
İnsan çok acayip insan çok garip
Menderes’i iktidara getirip
Ölümünü imzalayan yine biz
Dokunmayın içim dolu bu sıra
Halı satmış oturmuşuz hasıra
Neden icap etmiş yüz yıldan sonra
Kalkmış atam atam diyen yine biz
İnönü öndermiş hem bir çilekeş
Bir zaman bağırdık Başbuğ’um Türkeş
Bir zaman yok dedik Süleyman’a eş
Erbakan peygamber diyen yine biz
Reyhani’yim çekileyim köşeye
Koy gerçekler istismarsız yaşaya
Başarı duamız Kenan Paşa’ya
Uymayıp da giden uyan yine biz
Aşık Reyhani
Beher Rüzgar Gider isen 1
Behey rüzgar gider isen canana söyle beni
Lütfünde keremi varsa yakmasın böyle beni
Ben bu aşka düş olalı bana Mecnun dediler
Ben nasıl Mecnun’um bilmem aramaz Leyla beni
Ben bu aşka düş olalı gönlüm telaşta benim
Sinemi sitem bürüdü gözlerim yaşta benim
Ne dizimde kuvvet kaldı ne aklım başta benim
İpsiz bağladı bu felek bir kaşı yayla beni
Reyhani der çok kişiler arzeder han olmayı
Hiç düşünmez mi gafiller bir kabristan olmayı
İstemem senden muhtelif tahta sultan olmayı
Ko bana köle desinler yanında eyle beni
Aşık Reyhani
Beher Rüzgar Gider isen 2
(yar ey) Ey rüzigar gidersen canana söyle beni
Onda merhamet varsa yakmasın böyle beni
Ben buraya uğrayalı bana Mecnun dediler
Ben nasıl Mecnun’um bilmem aramaz Leyla beni
(yar ey) Reyhani’yim aşka düştüm gözlerim yaşta benim
Eremedim muradıma gönlüm telaşta benim
Ne dizimde kuvvet kaldı ne aklım başta benim
Düşkünüm kapına geldim al kabul eyle beni
Aşık Reyhani
Avradı Şikayet
Kime arzedeyim ben bu halimi
Ya ilahi yandım avrat elinden
Yıllarca sürdürdüm kalmakalımı
Ya ilahi yandım avrat elinden
Yağ yerine ciğerimi eritti
Beni haktan hakikatten farıttı
Üç oğlumu dört kızım çürüttü
Ya ilahi yandım avrat elinden
Mana okur iken uzandı yattı
Bütün eserimi çöplüğe attı
Sırlarımı komşulara anlattı
Ya ilahi yandım avrat elinden
Aşık Reyhani
Aman Gazeteci Gel Bizim Köye
Aman gazeteci gel bizim köye
Bizde olan türlü halleri de yaz
Yalnız saçlıyı başlıyı değil
Uyuzu koturu kelleri de yaz
Tütmez oldu köyümüzün bacası
Ne gündüzü belli ne de gecesi
Dokuz yıldır Almanya’da kocası
Çoluklu çocuklu dulları da yaz
Zannetme ki bütün millet bütündür
Bilmez misin bir tarafı yetimdir
Senin için şark hizmeti çetindir
Uzaktan görünen illeri de yaz
Vallahi doğuda yaşamak hata
Bir köyde bir ağa biniyor ata
Bir baş kırar on bin verir avukata
İfadeden aciz dilleri de yaz
Benim neme lazım koskoca ırmak
Çünkü taksımımda var susuz durmak
Senin bahsettiğin ojeli parmak
İçi nasırlanmış elleri de yaz
Bir de tennezzül et bizim köyde yat
Gel sor soruştur derdimiz kat kat
Taş koyulmamış Kars’a bir göz at
Ardahan’a gitmez yolları da yaz
Reyhani’yim ne karalı yazım var
Ben insanım bir çok yerde arzum var
Ne yazık ki bir kırılmış sazım var
Üstünde paslanmış telleri de yaz
Aşık Reyhani
Akşam Olup Kuş Yuvaya Dönende
Akşam olup kuş yuvaya dönende
Akar gözlerinden ey yaşı garibin
Herkes sılasına hicret edende
Alem sılasına hicret edende
Ağarır kipriği kaşı garibin ey
Garip olan kişi gurbette yatar
Tüyden döşek olsa yar bağrına batar
Garip kuşlar da dertli dertli çığrışır öter
Sızılar ciğerinin başı garibin
Sızılar ciğerinin başı garibin ey
Anam yok ki gelip göz yaşın döke
Bacım yok ki yaslı boynunu büke
Kardaş yok ki mezarıma taş dike
Bir çalıdır mezar taşı garibin
Bir çalıdır mezar taşı garibin ey
Aşık Reyhani
Erzurumlu Gelin Düştü Aklıma
Erzurumlu gelin düştü aklıma
Çıkıp yollarıma bakanım ah ah
Elinde kına yok gözünde sürme
Yalınayak bostan ekenim ah ah
Tarak aldım saçın örmeyi bilmez
Sürme aldım göze sürmeyi bilmez
Çalma saat aldım kurmayı bilmez
Horozun sesiyle gahanım ah ah
Aşık Reyhani
Giderim
Öz canımdan çok sevdiğim Erzurum
Çaresiz dişimi sıktım giderim
Gafillerden darbe yedi gururum
Çaresiz dişimi sıktım giderim
Selam olsun ecdat ile abaya
Abdurrahman Gazi Habip Babaya
Tuz ektiler çalıştığım çabaya
Kaderime boyun büktüm giderim
Benim canım feda idi bin cana
Bin can az derlerse iki bin cana
Kırk senelik gözyaşımı fincana
Kattım Karasu’ya aktım giderim
Kırılmış sazımı astım tavana
Çevirdim yönümü döndüm divana
Gurbet kelepçedir yurdu sevene
Bilerek koluma taktım giderim
Nazar ettim solu ile sağına
Sanki matem düşmüş yar otağına
Seyreyledim Palandöken dağına
Üç kez geri döndüm baktım giderim
Yel devirsin sebeplerin kökünü
Sırtıma verdiler sitem yükünü
Kırk senedir beklediğim ekini
Harmana dökmeden yaktım giderim
Alnımız apaçık yüzüm karasız
Buna rağmen kuyladılar yarasız
Tambura köyünden Emrah çaresiz
Ben de Erzurum’dan çektim giderim
Reyhani’yim aşk ateşim dinmedi
İftira darbesi cana sinmedi
Zeynel Horasan’a gitti dönmedi
Bu da benim kara bahtım giderim
Aşık Reyhani
livaajans
GÜNDEM
30 Nisan 2024GÜNDEM
30 Nisan 2024SPOR
30 Nisan 2024SAĞLIK
30 Nisan 2024SAĞLIK
30 Nisan 2024GÜNDEM
30 Nisan 2024GÜNDEM
30 Nisan 2024