Önemini bilip ama kavrayamadığımız, yüzleşince idrak ettiğimiz tek gerçek hastalıktır. Hastalıktan başka hiçbir güç insana hayat boyu biriktirdiği varlıklarını gözden çıkarma gücüne sahip değildir.
Hastalık gelince, bin bir emeklerle yaptığınız kariyerinizin, size sunduğu konforlu yaşam bir anda elinizden kayı verir. Böyle durumlarda dünyaya ait her şeyin değeri gözünüzde gönlünüzde değerini yitirecektir. Bu durumda tek gerçekle yüzleşeceğiz, sağlık ve ona ulaşmak için vereceğimiz çaba.
Bu saydığım durumları yaşama ihtimalimiz öyle derin istatistiğe dayalı hesaplamalar gerektirmiyor. Hastalanıp çare aramaya düşme ihtimalimiz % 50 gibi büyük bir olasılık.
Bir sabah kalktığında sağlıklısın ya da değilsin, işte bu kadar basit bir döngünün içerisindeyiz.
Hayat çok gariptir birileri doktor bulamayıp derdine derman beklerken, birileri binlerce doktoru bir araya toplasa da derdine çare bulamaya bilir.
Bunları anlatmamın sebebi; yaşadığı, doyduğu şehre ve insanına menfaati uğruna, ikinci Özel hastanenin açılmasını engelleyerek rekabetin getireceği kaliteyi esirgeyenlerin de yüz yüze kala bileceği gerçekleri hatırlatmak içindi.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Özel Hastaneler Daire Başkanlığı’nın sitesinde Türkiye’de faaliyet gösteren Özel hastanelerin listesine baktım. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki çoğu il ve ilçede birden fazla özel hastane var.
Özel Buhara Hastanesi sahibi mi yoksa ortaklarından sadece biri mi? Desek bilemiyorum. Dr. Demet hanımın Erzurum kadınına yönelik kabul edilemez tavsiye ve tespitlerinin yol açtığı tartışma ortamı sürüp giderken, neden Erzurum’a ikinci, hatta üçüncü özel hastane açılamıyor? Sorusu şehirde birçok teori üretilmesine sebep oldu.
Herkesin zihninde dillendirdiği, o teoriyle örtüşen bir isim var. Günü yakındır teoriden delile, delilden ispata giden yol yakındır.
Korona virüs salgınının ilk aylarında Buhara hastanesi acil girişine bir banko koyup hasta ve hasta yakınlarının ateşini ölçerek dezenfektan sıkıp, maskesi olmayanlara maske vererek özel hastane olmanın sorumluluğunu ve ayrıcalığını yaşatıyordu. Birkaç ay sonra maske ve dezenfektan hizmetini kaldırdılar. (gelenlerin çoğu yasak gerekçesiyle zaten maskeliydiler) Sordum neden artık maskesi olmayana maske vermiyorsunuz? Görevliler aşırı maske tüketildiğini ve maliyetli olduğundan yönetim bu hizmeti durdurdu… Dediler.
Sanki her gelene çikolata tutuyorlardı da kaldırmışlar. Aslında her maske taktığı insanın kendileri için yürüyen para olmasına rağmen, kuruşluk hizmet giderlerini bu millete çok göre biliyorlar. Daha önceki yazımda da belirtmiştim Erzurum’a dair hiçbir sosyal projeye Allah rızası için tek kuruş harcamayan Buhara hastanesinden sosyal duyarlılık beklemenin beyhude olduğunu biliyorduk.
İkinci özel hastane açılsa bile aynı kişi ve ya ortaklarının elinde olmaması gerektiğinin küçücük nedenlerinde sadece biri.
Bulduğuyla yetinen, sorgulamayan bir toplum olduğumuzdan dolayı, bünyesinde onlarca branş bulunan Özel hastanelerin yükümlülüklerini de bilmiyoruz, hep bizden bekliyorlar. Özel
Tıbbi radyoaktif atıkları, tıbbı atık ve kimyasal atıkları yönetmelik gereğince nasıl bertaraf ettiklerini şu an sormuyoruz. Vaka başarı oranlarını, uygulanan tedavi ve müdahaleler sonucu ender görülen komplikasyonların sıklık oranı nedir yine sormuyoruz… Umuyoruz ki kontrolle yetkili kurumlar görevlerini aksatmadan yapıyorlardır.
İkinci özel Hastane talebimiz, tekelciliğin kırılması, rekabet ortamının oluşmasıyla daha kaliteli bir hizmete kavuşma isteğinden başka bir şey değil.
Şehirde artık her kesimin dillendirdiği bir gerçek var. Birileri Özel hastane açılmasını engelliyor. Şahsen bende aynı kanaatteyim.
Yetkililerin açıklamasına bakılırsa bir sorun yok buyursunlar gelsinler ama durum pek de öyle görünmüyor. Ağrı, Siirt, Muş, Bingöl, Van, Batman, Bitlis’i rantabl bulan girişimciler Erzurum’u yatırıma değer görmemişler mi?
Halkımızın şunu da bilerek beklemesinde fayda var. Firmalar piyasayı rakiplerine kaptırmamak ya da piyasadan daha fazla pay kapmak için var olan ürünlerinin yanına aynı nitelikte, aynı özellikte farklı bir markayla piyasaya yeni ürün sürerler, dolayısıyla piyasaya girmek isteyen firmaların iştahını keser ve engellemiş olur ve yine tek başına piyasaya hakim olurlar. Bu durum tüketici açısından hiç faydalı değil. Aynı tas aynı hamam mantığı.
Talebimiz zemin bulur, engellemeler bertaraf edilirde ikinci Özel hastane açılırsa sahiplerinin ve ya ortaklarının kim olduğuna bakmamız lazım. İnşallah Şehrimize kaliteli rekabet ortamı doğuracak mevcut hastaneyle hiçbir bağlantısı olmayan bir Özel hastane açılır…
Selami Karatay – livaajans.net
GÜNDEM
07 Mayıs 2024GÜNDEM
07 Mayıs 2024SPOR
07 Mayıs 2024SAĞLIK
07 Mayıs 2024SAĞLIK
07 Mayıs 2024GÜNDEM
07 Mayıs 2024GÜNDEM
07 Mayıs 2024