HAYATI ESERLERİ VE ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
Şair ve yazar (D. 1 Şubat 1964, Erzurum – Ö. 12 Aralık 2002, Ankara). Aziziye İlkokulu (1977), Erzurum Ticaret Lisesi (1983), Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi (1991) mezunu. Aynı üniversitenin SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları (1991-94) ve Kırıkkale Üniversitesi SBE Yeni Türk Edebiyatı (1994-97) programlarında konuları, “Nizâmîyi Gencevî’nin Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Leylî u Mecnûn Mesnevisinin Tahkiye Unsurları Açısından Tahlili” ve “Nâmık Kemâl’in Edebî Tenkitleri ve Dayanakları” olmak üzere iki yüksek lisans yaptı. Kırıkkale Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak dört yıl çalıştı.
1981 yılında laikliği ihlal ettiği gerekçesi ile bir ay cezaevinde kaldı. 1983’te gazeteciliğe başlayan Akalın, 1985’te bir yazısından ötürü hapis istemiyle yargılandı. 28 Şubat döneminde işine son verilince işsiz kaldı. Sürekli bir iş bulamamanın bunalımını yaşadı. Yine sıkıntılı başlayan bir gününde bir kaza sonucunda, en üretken olduğu döneminde öldü. Türkiye Yazarlar Birliği üyesiydi.
Yazı ve şiirleri ile Doğu ve Batı edebiyatlarından şiir çevirilerini Sağduyu ve Gündüz gazeteleri ile Palandöken (yayın kurulu, 1992),Dergâh, Edebiyat Ortamı, Güneysu, Hazan, Hece, İkindi Yazıları, Karçiçeği, Kardelen, Kültür Edebiyat, Mavera, Merdiven, Tohum, Türkiyat Araştırmaları, Ayane, Bilig, Çınar, Düşçınarı, İnsan Saati, İpek Dili, İslâmî Edebiyat, İzdüşüm, Kafdağı, Kalem ve Onur, Kırağı, Kültür Dünyası, Türk Edebiyatı, Vahdet, Varide, Yalnız Ardıç, Yeni Sıla ve Yenişehir Sanat, Köprü, Üçüncü Yeni, Kül, Gündönümü, Kırkayak (sonradan Kırklar ilksayı), Şadırvan, Harman, Avaz, Kırkambar, Tepe, Şark gibi dergilerde yayımladı. 1989 yılında bir süre Erzurum’da Milletin Sesi gazetesinin kültür-sanat, 1990 yılında Hürsözgazetesinin sanat sayfalarını hazırladı. 1991’de arkadaşlarıyla birlikte Karçiçeği dergisini çıkardı ve derginin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. 1992 yılında yayın hayatına başlayan Palandöken dergisinin yayın kurulunda bulundu. 1993 yılında Anadolu Hakimiyet gazetesinin kültür-sanat sayfasını idare etti. Şiirleri antolojilerde yer aldı. 1999 yılında altı şiiri Hasan Enes tarafından özgün müzik tarzında bestelendi ve Yürür Dağlar adıyla kaset olarak çıktı. Sadi’den, Hafız’dan, Mevlana’dan çeviriler yaptı.
ESERLERİ:
ŞİİR: Gerilla Türküleri (1993), Kanayan Simya (1998).
ELEŞTİRİ: Şairin Eldivenleri (2003).
İNCELEME: Sadullah Paşa yahut Mezardan Nida (2003).
Nazir Akalın şiirlerinden birkaç örnek.
Şairin Ölümü
Hüzün içinde yürüyen dört insan omzunun
Anlamaz birçokları sonsuz güzelliğinden
Sözcükler çıkagelir umulmadık bir vecdle
Dönülmez serüvenlerin gülünden dikeninden
Yüzü kanlı kız çocuklarının göz uçlarından
Sıyrılır da anlamı dört insan omzunun
Dönülmez serüvenlerin sevincinden hüznünden
Beslenir alevleri bu delişmen uykunun.
Nazir Akalın.
Yürekte Büyüyen Eylem
şairsem bedelini ödedim
zamana kaybetmenin mantığını öğrettim
yokluğun kandilini yakıp astım
zindandaki mihraba
ah rüzgâr okyanusunda
özlemleri saçlarıma üşüşen bir uçurtma
kalbime denizlerin utancını koydu da
aradığım hiçbir şeyi bulamadım rüyada
elbet günü gelir â gülüm
çeker gider de ruhum
gölgem kalır dünyada
Nazir Akalın
Gözlerime Yağmur Yağıyor Anne
insanlar zamanı boğuyorlar
kelimeler tükendiğinde
şehirleri rehin alıyor gökler
gözlerim öksüzleşiyor anne
sahipsizliği dolanıyor dilime
o eski çıkmaz sokakların/
kapı önlerinde
sevince doyamayanların
korkunç bir ihanete uğruyor evler
bir körelme giriyor
beynimin en izbe yerlerine
gözlerim hüzne kesiyor anne
bir yüzü valeye yorumlanan
bir yüzüne yürekkızı konulan
bir madalyon adına
gözlerin yağmalanıyor anne
bir ulusal savaşta döktüğüm kan
en son tükenişime rölans
insanlar süreğenliğimi yerle bil ettiler
gözlerime yağmur yağıyor anne
daracık bir borsa oluyor
insanların ceplerinde tüm ülkem
bir çıkmaz sokaktayım
kimseler bakmıyor yüzüme bile
bulutlar gölge düşürüyor
künyemin seçemediğim önyüzüne
içimde yalnız bana karşı ben kaldı diye
gözlerime yağmur yağıyor anne
Nazir Akalın
TÜL-HÂYAL
İçli bir şarkıya dönüşür zaman;
Hüzünlü nağmeden vazgeçemezsin.
Göğsündeki yara dağlandığı an,
Âh etmek istersin, inleyemezsin!
Yıldızlar dökülür ak saçlarına,
Mehtaplar imrenir gözuçlarına,
Başını alır da avuçlarına,
Ağlamak istersin, sabredemezsin!
Kulağında çalar eski şarkılar,
Devirler değişir, hikâye başlar,
Tül-hayâl içinde zaman yavaşlar,
Kalbindeki sırrı gizleyemezsin!
Kadehlerle içsen tek uzvun sızmaz,
O mahşer gecene düşlerin sığmaz,
Kulağına gelen kadim incesaz,
Seni sende çözer, hissedemezsin!
Gözünden süzülür en kanlı sırlar,
Yaşadığın ana sığar asırlar;
Yağmurlara bıraktığın kahırlar,
Bir gece kabrine yağar mı dersin?
Nazir Akalın
LİMON ÇİÇEĞİ
Melankolik bir kıyımda
mil çektiler kalbime
aşkım
senin gölgende
hain
tefeci diye
gönlümü karış karış parselleyen cinnetler
gecemi sular gibi sular gibi içtiler
şehri kaplayan gölgemi
karanlıklara gömüp
güneşi
kadere kefen diye
boydan boya biçtiler
ve
ah limon çiçeği
meçhul bir kapı aralığından
nazir akalın diye
hüzne künye biçtiler
işte o gün bu gündür
gözlerimde çıldıran
bu yorgun isyan
kiliseye havraya camiye gitmez
sessiz iç geçirişlerle
kıyısında bir nehrin
cuma cumartesi pazar
üç kez intihar
ah limon çiçeği
yalvar bir yere yalvar
üşümesin üşümesin ne olur
cansinemin kalbinde musalla taşım
dizlerde künyeme şu mil çeken yıllarım
her dikenli çalıdan
gül koparır
şiirlerde ağlarım
Nazir Akalın
Yakışıklı Ütopya
Uyuştu baştanbaşa dokunduğun eşyalar
Kalbimi gözlerinde cehenneme uzattım
Yerlerini şaşırdı gökyüzünde bulutlar
Ve bir tufan içinde son uykuya uyandım
Bahçem tarumar oldu ıslandı zambaklarım
Bir serabın ucundan tuttu diye aşklarım
Yaşlı gözlerle aktım içimdeki kahıra
Güneşi öpmeliydim kararmadan ufuklar
Yakışıklı bir tabut kesti yollarımı
Sardık içine koydum yirmi beşlik yaşımı
Ne yapsam sana doğru koşan ayaklarımı,
Artık yakalayamam bak koynumda kement var
Nazir Akalın
GÜNDEM
18 Mayıs 2024GÜNDEM
18 Mayıs 2024SPOR
18 Mayıs 2024SAĞLIK
18 Mayıs 2024SAĞLIK
18 Mayıs 2024GÜNDEM
18 Mayıs 2024GÜNDEM
18 Mayıs 2024